Daha karanlık, belki biraz da mavi; ama asla yeteri kadar aydınlık değil. Siyah Kuğu serisiyle karanlıkta kalmış kapılardan birini aralayan Beyza Aksoy, Açık Yaralar ve Dikiş İzleri ile çok daha fazlasının anahtarlarını elinde tutuyor. Önce hayaller ölür. Ve unutmayın, karanlığın içindekileri bir kez gördüğünüzde bir daha asla eskisi gibi olamazsınız.“Pencereleri kapatsan da dışarıdaki kötülüğün içeriye sızacak bir yol bulduğunu biliyorum ama yine de ışıkları söndürüp onlarla körebe oynayabilirsin,” diye mırıldandım. “Direksiyon başında sinirlendiğinde hızı artırabilirsin, dışarıda koşmaya başlayabilirsin ama öfkeni sindirmeyi öğrenmezsen kafanın içindeki o bir metrekarelik alanda felç geçirirsin.” Çantamı çıkardım ve kucağıma aldım. “Bir de...” Paketten bir tane çıkardım. “Yaralarını kapatmak yerine açıkta bırakırsan insanların ellerine kolayca mikrop kapmanı sağlayacak yegâne silahı vermiş olursun. Zehirli iğneyi. İğne asla zehre batırılmamıştır, onu tutan insanlar zehirlidirler.” Çantamın fermuarını kapattım. “Sonra dikiş izi kalır. O iz geçmiyor.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.