Alevi-Bektaşilerin büyük saydıkları yedi büyük ulu ozan vardır. Söz edilen yedi ulu ozanlar şunlardır; Seyyid İmadeddin Nesimi, Şah Hatayi (Şah İsmail), Fuzuli, Yemini, Virani, Pir Sultan Abdal ve Kul Himmet’tir. Bu ozanlar Alevilik inancının ve felsefesinin özünü yansıtmışlardır. Alevi-Bektaşi toplumu içerisinde ‘’Yedi Ulu Ozan’’ olarak ün yapıp, verdikleri eserlerle Alevilik yolu ve erkânına ışık tutmuşlar ve bizlerin gönlünde gereken kutsal mekâna oturmuşlardır.
Bu Yedi Ulu Ozan, cem erkânı üzerine etkili deyişleriyle bu kategoriyle sınıflandırılmışlardır. Elbette Alevilik-Bektaşilik yolunun yazılı edebiyatına baktığınız zaman Yedi Uluların dışında da nice ulu ozanlarımız ve değerlerimiz vardır; Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Kazak Abdal, Yunus Emre, Harabi, Daimi, Âşık Veysel, Davut Sulari, Mahsuni Şerif ’e kadar burada saymayacağımız kadar çok isim bulunmaktadır.
Bu Uluların dışında var olan ozanlarımızın eserlerinde de Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’ine sevgi ile doludur. Alevi-Bektaşi yolunu ve tasavvuf felsefesini büyük bir coşkuyla işlemişlerdir. Bunu ustaca kullanmaları aynı hak ettikleri değeri onlara vermemize asla engel değildir. Ama Alevilerce kutsal olan yedi sayısının bu ulularla vücut bulması bu sayıyla anılmasını da gerekli kılmıştır.
Yedi Uluların içinde veya dışında sayılması hiç bir ozanımızın ve aşığımızın bizim gözümüzdeki değerini de değiştirmez. Yedi Ulular, değişik dönemlerde yaşamışlardır. Ama verdikleri tasavvufi eserlere bakıldığı zaman, kullandıkları sade dil ve işledikleri konu içerik olarak birbiriyle uyum içindedir.
Çünkü, Uluların tümünde bir Yaradan aşkı ve O’na duyulan muhabbet vardır. İlahi aşkı yaşayan bu Ulular, Alevi’ce deyimle İnsan-ı Kamil mertebesine de erişmişlerdir.
(Tanıtım Bülteninden)