Neydi bu beni bir anda sarıp sarmalayan duygu? Nasıl tanımlanabilirdi aşk? Ayın üç hâli gibi miydi? Serseri bir kurşun gibi mi? Gecenin karanlığında ıssız bir sokakta çırılçıplak dolaşmak mıydı yoksa? Neyin nesiydi? Sen, ben ya da o muydu? Bir kardelen çiçeği miydi? Uykusuz geçen bir gece, kalp ağrısı, ısırgan otu muydu? Dört mevsim miydi yoksa? Telli duvaklı bir gelin, papyonlu bir damat, yıllanmış bir şarap, haşhaş sarhoşluğu, kuru ayaz, öksüz çocuk, şiddetli lodos, fırtına, tayfun, şimşek, yer, gök, yıldırım, çınar, nisan yağmuru, mart soğuğu, avcı, sırtlan, bir ceylan, elem, keder, gözyaşı, tebessüm, kahkaha, sevinç, nara, çığlık, kahır, dua, beddua, sitem, doğan gün, batan güneş, savaş, barış, genç kız, yağız delikanlı, ihtiyar nine, bastonlu dede, bir rüya, bir kâbus, bir ırmak, bir nehir, bir deniz, denizin ortasında ıssız bir ada, dev bir dalga, okyanus, pusulası kayıp bir gemi, bir kaptan, itiraf, suç, ceza, trajik bir roman ya da bir komedi filmi miydi? Neydi bu aşk dedikleri?..
(Tanıtım Bülteninden)